Mavi Marmara Davasının 15. duruşması İstanbul Çağlayan Adliyesinde görüldü. Duruşmaya, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar katılmazken, tarafları avukatları temsil etti.
Önceki celsede İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Arslan, mahkemeye ulaşan, "Türkiye ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması" gereğince davanın düşürülmesi talebinde bulunmuş mütalaa sonrası çıkan olaylar dolayısıyla duruşma, 9 Aralık'a ertelenmişti.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, tüm şikâyetçi ve avukatların duruşma salonunu terk etmelerinin ardından ara verildi. 45 dakikalık ara sonrasında yeniden başlayan duruşmada, sadece İsrailli askerlerin avukatları hazır bulundu.
Gün içinde neler yaşandı?
İsrail ile anlaşmanın ardından düşürülmesi gündemde olan Mavi Marmara davası, şikayetçi tarafın yer yokluğu nedeniyle salona alınmaması nedeniyle gergin başladı. Duruşma salonuna alınmayan müştekilerin İsrail aleyhinde sloganlar atıp, tekbir getirdiği protestoların ardından başlayan duruşmada, savcı mütalaasını yineledi ve anlaşmanın ardından davanın yasal dayanağının kalmadığını belirterek, düşürülmesi talebini yineledi. Müşteki avukatları ise anlaşmanın orijinal metninin istenmesini talep etti ve reddi hakim talebinde bulundu.
Güvenlik görevlileriyle gerginlik
Gazze'ye insani yardım götürürken 31 Mayıs 2010'da İsrail askerlerinin baskınına uğrayan Mavi Marmara gemisinde 10 kişinin ölümüne ilişkin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesinde mahkeme salonuna girişte de hukuksuzluklar yaşandı. Şehit yakınları ve mağdurlar güvenlik görevlilerince darp edildi.
Katil İsrail aleyhinde sloganlar
Salona girmek isteyen kalabalık bir grup, içeri alınmayınca İsrail aleyhine slogan atıp tekbir getirdi. Duruşmaya başlandıktan sonra bu kez içeriye alınan şikayetçiler, dışarıda kalan arkadaşlarının içeri alınmasını istediler. Mahkeme Başkanı Maksut Karakulak da tüm şikayetçilerin içeri alınması talimatını verdi.
Duruşmada çok sayıda mağdur-müşteki ve avukatı hazır bulundu. Avukatlar salona alınmayan müvekkillerinin darp edildiğini öne sürerek, görevlilerin, talimatı hakimlerin verdiğini söylediklerini belirttiler.
...devamı
Mavi Marmara olayına ilişkin olarak İsrail ile Türkiye Cumhuriyeti arasında yapılan anlaşmanın; “Gazze Özgürlük Filosu”nun yerli ve yabancı mağdurları, şehit aileleri ve Türkiye açısından ortaya çıkaracağı neticeler hakkında ilgililerin dikkatini çekmek adına, anlaşma maddeleri aşağıda sırasıyla ele alınmış, hukuksal ve diplomatik açıdan değerlendirildi.
Türkiye Cumhuriyeti ve İsrail arasındaki anlaşmaya dair Mavi Marmara şehit aileleri, mağdurları ve avukatları bir basın açıklaması yaptı. İlgili basın açıklaması metnini bilgilerinize sunarız...
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve İSRAİL ARASINDAKİ
ANLAŞMAYA DAİR BASIN METNİ
Mavi Marmara olayına ilişkin olarak İsrail ile Türkiye Cumhuriyeti arasında yapılan anlaşmanın; “Gazze Özgürlük Filosu”nun yerli ve yabancı mağdurları, şehit aileleri ve Türkiye açısından ortaya çıkaracağı neticeler hakkında ilgililerin dikkatini çekmek adına, anlaşma maddeleri aşağıda sırasıyla ele alınmış, hukuksal ve diplomatik açıdan değerlendirilmiştir:
...devamı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce yaptığı bir açıklamada, FETÖ’nün gerçekleştirdiği darbe girişiminin arka planında ‘Üst Akıl ‘olduğunu, “Üst akıl Pensilvanya’daki değil, üst akıl başka. Onun kafası o kadar çalışmaz” sözleriyle dile getirmişti. Her ne kadar isim zikredilmese de, “Üst aklın” her darbede parmağı bulunan ABD ve İsrail olduğu biliniyor. Ortaya çıkan bilgi ve belgelerde 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin arkasında da bu iki ülkenin olduğu teyit edilmişti. FETÖ’yü kukla olarak kullanan kuklacılarla, tüm ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekirken, Siyonist İsrail’in değirmenine su taşıyan Mavi Marmara anlaşmasını TBMM onayına sunmak üst akla verilen cesaret ödülü değilse ne…
MECLİS ANLAŞMALARLA KUŞATILIYOR
15 Temmuz Darbe girişiminin arkasındaki “Üst akıl” İsrail, darbe gecesi bombalanan TBMM’nin gündemine anlaşma bombası ile geliyor. Darbe girişiminde bombalarla ele geçirilmeye çalışılan meclis, bu kez anlaşmalarla kuşatılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Üst akıl” olarak tanımladığı dış güçlerden birisi olan Siyonist İsrail’in, Mavi Marmara saldırısından 6 yıl sonra Türkiye ile imzaladığı mutabakat metni TBMM’nin onayına sunuluyor.
...devamı
İsrail’in haksız ve gaddarca saldırısına karşı Mavi Marmara katılımcıları ve şehit yakınları olarak tamamen iyiniyetle ve sabırla yürütmeye çalıştığımız hak arayışımızda,saldırının üzerinden geçen 6 senede ulusal ve uluslararası alanda çeşitli kazanımlar elde edildi. Bu 6 senelik süreçte başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere birçok siyasetçi, İsrail’e karşı yanımızda metanetle durdu. Bizler hukuk çerçevesinde her platformda hakkımızı aramayı, şehitlerimizin ve Filistin'de zulüm gören küçücük çocukların boynumuza yüklediği bir borç olarak gördük ve görmeye devam edeceğiz.
Bu bağlamda İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde saldırıda emri veren komutanların sanık olarak yargılandığı dava, delillerin ortaya konması ve İsrail zalimliğinin tarihe not düşülmesi açısından son derece önemlidir. Bu davada yaşanan çeşitli sıkıntılara ve engellere rağmen 26 Mayıs 2014 tarihli duruşmada İsrailli komutanlar hakkında verilen yakalamakararları, eşlerini, evlatlarını kaybeden bizler açısından adaletin tesis edilmesi yolunda önemli bir adımdı. Ancak bu kararın üzerinden 2 yıldan fazla süre geçtiği halde mahkeme kararları yerine getirilmediği gibi, devletimizin adli ve idari makamları tarafından İsraillilerin yakalanması konusunda engeller çıkarıldığını görmüş bulunmaktayız. Bizleri ve yakınlarımızı öldüren, yaralayan ve bu emirleri veren o katiller, kırmızı bülten ile aranması gerekirken, hala serbest bir şekilde dolaşmaktadırlar. Belki ülkemize bile gelmekteler. İsrailli komutanların Kırmızı Bültenle yakalama kararının uygulanmaması bizleri yaralamışken, bugün gelinen noktada, Devletimiz ile İsrail arasında yapıldığı belirtilen bir anlaşma ile davalarımızın da düşürüleceğini öğrenmiş bulunmaktayız. Saldırıya ilişkin delillerin toplandığı ve her duruşmasında İsrail’in haksızlığının ve zalimliğinin tarihe not düşüldüğü, hak arayışımızın sembolü niteliğindeki Ceza Davamızın TBMM müdahalesiyle düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değildir.
...devamı
GAZZE’DEKİ ABLUKA KALKMALI VE SUÇLULAR CEZALANDIRILMALIDIR
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) öncülüğünde uluslararası Sivil Toplum Örgütlerinin Gazze Ablukasına dünya kamuoyunun dikkatini çekmek ve insani yardım götürmek amacıyla organize ettiği “Gazze Özgürlük Filosu”nda, sadece yardım gönüllüleri ile insani yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara ve diğer gemiler, 31.05.2010 günü tüm dünyanın gözleri önünde, İsrail askerî güçlerinin insanlık dışı ve hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kalmıştır. Gemilere silahlı ve fiilî saldırıda bulunulmuş, bu müdahale esnasında ve devam eden süreçte 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetmiş, onlarca insan yaralanmış, katılımcılar hiçbir yasal dayanağı olmadan gözaltına alınmış, yaralı insanlara kelepçeler takılarak günlerce hücrelerde alıkonulmuş ve kendilerine kötü muamelede bulunulmuş, katılımcılara ait şahsi eşyalara el konulmuş ve gemilere çeşitli maddi zararlar verilmek suretiyle birçok haksız fiil gerçekleştirilmiştir.
...devamı
Biz Mavi Marmara gemisinde bulunan yaralılar, gaziler, şehit aileleri ve tüm özgürlük filosu katılımcıları olarak, gündemde olan Türkiye ve Siyonist İsrail anlaşması iddiaları hakkında düşüncelerimizi siz kamuoyuyla paylaşmayı zaruri görmekteyiz.
Biz Mavi Marmara gemisinde bulunan yaralılar, gaziler, şehit aileleri ve tüm özgürlük filosu katılımcıları olarak, gündemde olan Türkiye ve Siyonist İsrail anlaşması iddiaları hakkında düşüncelerimizi siz kamuoyuyla paylaşmayı zaruri görmekteyiz. Terör devleti Siyonist İsrail in vicdanlarda mahkûm edildiği Mavi Marmara saldırısı, tüm mecralarda terör eylemi olarak insanlığa karşı suç kapsamında kabul görmektedir. Gerçek bu kadar açık ve net iken tarihten bugüne kadar yapmış olduğu anlaşmaların hiç birine sadık kalmayan Siyonist İsrail ile Türkiye nin ilişkilerinin normalleşmesi özelde Filistin ve Türkiye ye ,genelde tüm ümmet coğrafyasına zarar verecek bir durumdur. Siz kamu oyunun bildiği gibi daha önce yaptıkları açıklamalarda tüm mavi Marmara yolcuları , yaralıları ve şehit aileleri ve özgürlük filosu katılımcıları tarafından ; ödenen bedelin Filistinli kardeşlerimize uygulanan ablukanın kaldırılması amacı ile ödendiği ve tazminat dahil herhangi bir diğer sonucun öncelikli mesele olmadığı beyan edilmiştir.
...devamı
Filistin toprakları işgal altındadır. Gazze abluka altındadır. İsrail zindanlarında çocuk ve kadınlar da dâhil binlerce Filistinli işkence görmektedir. İsrail, Filistinlilere karşı her gün sayısız suç işlemektedir.Bütün yaptıklarına göz yumulmasını bekleyen İsrail, özellikle Gazze’de yaşayan Filistinlilere uyguladığı ambargoyu devam ettirmektedir. Dünyanın gözünü boyamak için sadece kendi belirlediği ölçüde Gazze’ye giriş-çıkışa izin veren İsrail, böylece adalet isteyen insanların mutlu olup avunmasını beklemektedir.
Gazze Özgürlük Filosu, tek bir insanın bile yardıma muhtaç yaşamak zorunda kalmasını insanlık onuruna aykırı bulduğu için yola çıkmıştır. Filistin halkı da tüm halklar gibi yardım beklemek zorunda kalmadan kendi kendisine yetecek şekilde özgür ve onurlu bir yaşam sürme hakkına sahiptir. Halklarınbu haklarının garantörü ise devletler veya uluslararası mekanizmalar değil insanlık vicdanıdır. Bu filoya olan katkıları ile bu vicdanı ortaya koyan ve Özgürlük Filosu gemilerini yürüten dünyanın dört bir yanındaki farklı din, dil, ırk ve renkteki tüm halklara ve Türkiye halkına teşekkür ediyoruz. Mavi Marmara sadece içindeki yolcuları ile değil milyonlarca vicdanlı yürekle yola çıkmıştır.
...devamı
Paranın Gücü mü? Hukukun Gücü mü?
Türkiye-İsrail arasında “İsrail ordusunun Mavi Marmara’ya açık denizde yaptığı hukuksuz saldırı” hakkında devam eden görüşmelerdeki son gelişmeler nedeniyle aşağıdaki hususlara dair kamuoyunu bilgilendirme gereği hasılolmuştur:
İsrail ne yapmak istiyor?
İsrail ordusu ve kamuoyunda, sürecin başlangıcında asla özür dilenmemesi gerektiği, ancak ne kadar gerekiyorsa tazminat ödenerek İsrailli askerler hakkında açılmış olan davaların düşürülmesinin sağlanması görüşü ve çabası hâkimdi. İHH’yı Bakanlar Kurulu kararı ile terör listesine alan İsrail, düşmüş olduğu sıkıntılı sürecin faturasını İHH’ya çıkararak intikamını İHH’dan bu şekilde almayı planlıyordu.
...devamı
Mavi Marmara'da o gece
Hakan ALBAYRAK
Dünyanın en aşağılık korkaklar sürüsü!
Güverteye asker çıkarmak için gemiye yanaşan botları tekbirlerle karşıladık,
korsanların üzerine su sıktık, güvertede ne bulduysak (kova, pet şişe vs, vs,
vs) botlara fırlattık; onlar da gemiye ses bombaları, sis bombaları, gaz
bombaları attılar ve üzerimize plastik mermiler boşalttılar; ama geri çekilen
biz olmadık, onlar oldu.
Botlar defalarca yanaştı ve her defasında geri çekildi.
Biz güvertede bu mücadeleyi verirken geminin çatı kısmındaki arkadaşlarımız da
kaptan köşkünü ve uydu sistemini savunuyorlardı; helikopterle indirilen "seçkin
komandolar"ın tepesine bindiler ve silahlarını alıp denize attılar; kameraların
kaydettiği destansı bir direnişle İsrail'i rezil rüsva ettiler.
...devamı
Mavi Marmara
(Mavi Marmara gemisiyle Gazzelilere yardım götürürken İsrailli cani askerler tarafından 31 Mayıs 2010
tarihinde sabah ezanından sonra hunharca katledilen ve şehadetten sonra
memleketi Siirt’te ebediyete uğurlanan İbrahim Bilgen’e ve vefat eden diğer yol
arkadaşlarına rahmet dileğiyle…)
Kararlıydı.
Gazze’ye daha önce yapılan insanlık dışı saldırılar geceler boyu rüyasına girmiş
ve onu kahretmişti. Neticede o da babaydı. Gözü dönmüş olan İsrail yöneticileri,
dünyanın gözü önünde çoluk çocuk demeden Filistinli masumları öldürüyordu. Buna
dünya ses çıkarmıyordu üstelik. Kahredici bir sessizlik hâkim olmuştu her yerde.
Birkaç ülke ve en çok da Türkiye isyan ediyordu sadece bu zulme. O zaman karar
vermişti aslında İbrahim Bey,
...devamı
ŞEHADETE SUSAMIŞ BİR ADAM: İBRAHİM BİLGEN
Tarih boyunca
süregelen hak-batıl mücadelesinde Hakkın yanında yer alanlardır şehadete
susayanlar. İşte o Hakkın safında yer alan ve 1949 yılında dünyaya
gözlerini açıp 61 yıl sonra geçen hafta şehadetle dünyasını değiştiren
bir İbrahim abimiz vardı.
Hakkın safında
Filistin, batılın safında katil İsrail. Allah cc Kelamında Buyurur ki
“Hak gelince Batıl zail olur.” Hakkı üstün tutanların zaferi yakın. İşte
Hakkın yanında yer alıp yardım elini uzatan o mübarek insanların safında
katkı sunan inanandan biri. Siirt’ten İbrahim Abi ve Metin Yardım. Biri
Şehit biri gazi. Her iki abiyede “Gazanız mübarek olsun.”diyoruz.
...devamı
ŞEHİDİN ARDINDAN
“Bismillah her hayrın başıdır.”
İlkyazımıza Bu sözle başlamıştık. Yaşadığımız bu günler Bismillah’a ve
hayra ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
İkinci yazımı yazmak için birkaç kez
bilgisayarın başına geçtim. Ama bir türlü yazmadım. Daha doğrusu
yazamadım. Ne yazacağımı bilemedim. Kelimelerin tükendiği yerdeydim.
İlk olarak, aklımıza geldikçe dua
ettiğimiz, bazen yardım toplandığında birkaç kuruş vererek vicdanımızı
...devamı
İbrahimleri kıskanmak
güzeldir. Nemrutların, Firavunların zulümlerine karşı isyan bayraklarını
açanların unvanlarıdır İBRAHİM! Putperestliğin en yaygın olduğu, "TANRI"
denilerek tapıldıkları zaman dilimlerinde, Putların boyunlarına ip takarak
yerlerde süründürenler, İbrahimlerdir. İbrahimler: "Kendilerini korumaktan
âciz putlar satıyorum! Alan var mı!" diye sokak-sokak dolaşarak, putlarla
alay edenlerdir.
İbrahimler korkusuzdurlar,
cesurdurlar, yüreklidirler! Onları yakmak için yığılan dağlar gibi odunların
yakılan alevleri arasına mancınıkla atılacakları zaman dahi mütevekkildirler.
Hazret-i Cebrail'in yardım teklifini bile kabul etmeyecek kadar yüreklidirler.
"Allah halimizi görüyor.
...devamı
Ömrünü hayır işlerine adayan
Bilgen, fakir evlerinin elektrik tesisatlarında yardım için ilk kapısı
çalınanlardandı. Ücret tekliflerini “hayır duanız yeter” diyerek kabul
etmezdi. Her nerede insanlık adına bir etkinlik olsa İbrahim Bilgen
varlığıyla oradaydı.
İbrahim Bilgen, 02 Mart 1949 doğumlu. Gazze’ye insani yardım
götürecek olan filoya Siirt’ten katıldı.
...devamı
ibrahim usta çok ama çok iyi bir insandı gazzeye yardım götürürken israil gitmelerine izin vermedi eğer gelirseniz yardıma sizi öldürürüz demişler ve ibrahim usta gitmiştir ailesine ben şehit olmaya gidiyorum demiştir ailesine hakınızı helal edin demiş ibrahim usta aileside mademki gitmek istiyosun git demişler hakkımız hell olsu ama sakın şehit olmadan gelme demişler ve ibrahim ustada şehit mersebesine ulaşmak için elinden geleni yapmış ve eninde sonunda şehit mersebesine ulaşmış ve ibrahim ustaya allahtan rahmet diliyoruz mekanı cennet olsun
03 Temmuz 2010 21:46
ibrahim usta çok ama çok iyi bir insandı gazzeye yardım götürürken israil gitmelerine izin vermedi eğer gelirseniz yardıma sizi öldürürüz demişler ve ibrahim usta gitmiştir ailesine ben şehit olmaya gidiyorum demiştir ailesine hakınızı helal edin demiş ibrahim usta aileside mademki gitmek istiyosun git demişler hakkımız hell olsu ama sakın şehit olmadan gelme demişler ve ibrahim ustada şehit mersebesine ulaşmak için elinden geleni yapmış ve eninde sonunda şehit mersebesine ulaşmış ve ibrahim ustaya allahtan rahmet diliyoruz mekanı cennet olsun