Şehit İbrahim Bilgen

Şehadet Bir Çağrıdır, Nesillere ve Çağlara

Kitaplar

Gazze Özgürlük Filosu

Gazze Özgürlük Filosu, insanlık tarihinde vuku bulan en etkili sivil girişimlerden biri... Bu, dünyanın farklı bölgelerinden altı kurumun (Free Gaza Movement, İHH İnsani Yardım Vakfı ,Ship to Gaza Greece, Ship to Gaza Sweden, The European Campaign to End the Siege on Gaza ve The International Committee to Lift the Siege on Gaza) Gazze’ye insani yardım götürme ve Gazze ambargosunu aşma amacıyla düzenlediği bir organizasyondu. Dünyanın 37 ülkesinden 700 civarında gönüllüyü, Endonezya’dan Venezuela’ya, Güney Afrika’ya, İsveç’e, ABD’ye kadar onlarca ülkeden farklı dil, din, ırk ve yaştan insanı tek bir amaç için bir araya getirmişti. Gazze Özgürlük Filosu’nda, hükümetlerinin reel-politik kaygılar nedeniyle Filistin’de yaşananları görmezden geldiği yüzlerce insan, sadece insan oldukları için, Gazze’de süren ambargonun son bulması için yerini aldı... Filo organizasyonunun ilan edilmesinin hemen akabinde filoya katılmak için dünyanın farklı bölgelerinden yoğun müracaatlar oldu; filonun gemileri ve tonlarca insani yardım malzemesi filo destekçilerinin bağışları ile Gazze için hazır hâle getirildi. ...devamı

KÜRESEL VİCDANIN DİLİNDEN ÖZGÜRLÜK FİLOSU

İsrail’in 1967’den bu yana Gazze’ye uyguladığı denizden ablukayı kırmak ve 2006-2007’den bu yana yürürlükte olan uluslararası ambargoyu sonlandırmak üzere dünyanın dört bir yanından 700’ü aşkın barış gönüllüsü, büyük umutlarla ve insani yardım yüküyle tam bir sene evvel yola koyulmuştu. Haksızlıklara ve adaletsizliklere dur demek isteyen dünyanın vicdanlı insanlarının uluslararası sularda saldırıya uğrayıp öldürüldüğü, yaralandığı, esir alındığı ve küresel vicdanı harekete geçirip sokaklara döktüğü 31 Mayıs 2010 günü, tarihin akışını değiştiren önemli bir dönüm noktası oldu. Küresel Vicdanın Dilinden Özgürlük Filosu kitabı, işte bu dönüm noktasını ve yansımalarını bizzat tanıklarının dilinden sunuyor Türkiye ve dünya kamuoyuna. ...devamı

Siyonizm Düşünden İşgal Gerçeğine

Binlerce yıllık geçmişe sahip olan Filistin toprakları, geçtiğimiz yüzyıldan bu yana dünya gündeminden düşmeyerek uluslararası hareketliliğin merkezini oluşturmuştur. Dinî, siyasi ve kültürel açıdan taşıdığı anlamı ve Doğu Akdeniz’deki tarifsiz jeopolitik önemi, Filistin’i değerli kılmaya fazlasıyla yetmektedir. Filistin, hem Hz. İbrahim’in kendisi gibi peygamber olan iki oğlu Hz. İsmail ve Hz. İshak’ın soyundan gelen Müslüman ve Yahudiler (İsrailoğulları) için hem de Hz. İsa’nın doğum ve mücadele yeri olması özelliği ile Hristiyanlar için kutsal bir coğrafyadır. Yahudilerin, kökenlerini Hz. İbrahim’e dayandırarak buradaki varlıklarını haklı gösterme çabaları; Hz. Musa’nın ilahi emirleri almak için gittiği Tur Dağı’ndan henüz geri dönmeden Allah’a şirk koşarak buzağıya tapmaları, Allah’ın kendilerine vazettiği Tevrat’taki emirleri değiştirmeleri ve peygamberlerini öldürmeye varan aşırılıkları ile birleştirildiğinde, topluluğun esasen dine bakışındaki tezatı ortaya çıkarmaktadır. Hz. Yakup’u (haşa) Allah ile güreştiren ve galip getiren bir zihniyetin Allah inancı ise aslında çok açıktır. ...devamı

Asasız Musaların Destanı

Bir güvercin havalandı İstanbul’dan, bir güvercin, Beyaz, Bembeyaz. Saflığın simgesi. Kanatlarında insanlık, gagasında özgürlük taşıyordu. Bakışlarında bir şecaat, kanat çırpışında bir ümit Ve Üzerinde yüzlerce mücahit. ...devamı

Mavi Marmara Risalesi | Bülent Akyürek

Övgü, kuşkusuz yalnızca Allah’a aittir. Selam, efendimiz Hz. Muhammed’e ve onun yakınlarıyla sahabelere olsun. Nefislerimizin ve işlediğimiz kötü amellerin şerrinden Allah’a sığınırız. O’nun doğru yola ilettiğini kimse saptıramaz, saptırdığını da kimse doğru yola koyamaz. Rabbimiz günahlarımızı bağışlasın, yamuklarımızı düzeltsin, topallayan ayaklarımıza istikamet versin. Kalplerimizin mührü fetih gemilerinin aydınlık yolu gibi açılsın. Mutlu son inananlar içindir. Zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur. Şanı büyük Allah’tan kendisine ulaşmayı kolaylaştıracak şehitlik yolunu bizlere de nasip etmesini dilerim. İnşallah Allah da kullarda büyük bir olayın anlatıldığı bu küçük risaleyi amacına ulaştırır, hayırlara vesile kılar… ...devamı

Mavi Marmara Seyir Defteri | Nuri Yıldız

BEKLE BİZİ GAZZE Hemen burnumuzun dibinde kopan bir kıyamet var. Yaşadığımız yere yaklaşık altı yedi yüz kilometre kadar mesafede. Ülkemizdeki birçok ilden birbirine daha yakın. Kuzey uç ile güney uç bölgemiz arasındaki mesafe kadar. Çığlıklar yükseliyor orada. Feryatların boyu gayrı arşa değdi. Çocukların acı figanları anaların çaresizliğine karıştı. Evinde ölümü bekleyenlerin sayısı binleri buldu. Ölümü cesurca karşılayanlar şahadete ulaştı. Aç kaldılar, boyun eğmediler. Evsiz kaldılar, yuvaları başlarına yıkıldı, aldırmadılar. Elektrikleri kesildi, suları akmadı, yılmadılar. Modern dünyanın hayvanlara bile duyarlılık gösteren örgütleri -onca iletişim aracına rağmen onları duymamış olmalı ki- bu durumu umursamadılar bile. Bizim o haberler karşısında ne düşündüğümüzü önemsemediler. Bizim ya da diğer insanların, kendilerine yapacakları hiçbir yardımın kaygısını taşımadılar bile. ...devamı

Gazze Filosu

Bir eylem girişimi ancak nadiren, bugün bütün dünyada 'Özgürlük Filosu' adıyla bilinen hareket kadar güçlü bir siyasi yankı ve uzun dönemli bir etki yaratabilir. Halbuki daha önce de altı yıldan uzun bir zamandır İsrail'in dayattığı kuşatmayı sembolik olarak kırmaya kalkan Filistin dostları ve binlerce İnsan Hakları savaşçısı vardı. Çeşitli defalar ambargoyu aşıp Gazze'ye ulaşmaya çalışan gemiler oldu, bunu bazen başardılar da. Ama bu defa, uluslararası bir eylemci dayanışma hareketi büyük bir siyasiolaya dönüştü ve Ortadoğu'daki stratejik vaziyeti tamamen değiştirdi. ...devamı

Operasyon Kudüs

Hayfa’nın kuzeydoğusunda kalan Golan tepelerine yakın bir yerde bulunan küçük bir çölün yirmi beş metre altındaki gizli bir karargâhta hareketli saatler yaşanıyordu. Karargâh sorumlusu Albay Samuel Beinstein, Türkiye’den hareket eden ve tam on üç saat sonra bölgeye ulaşacağı hesaplanan Filistin’e yardım gemilerine müdahale edecek olan ekibe katılacak özel ajanları seçme telaşı içindeydi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen emre göre, her türlü uyarıya rağmen herhangi bir şekilde rotalarını değiştirmeye yanaşmayan bu yardım gemilerine sabaha karşı müdahale edilecekti. Yer altındaki bu karargâhın bulunduğu çölün resmi bir ismi yoktu, haritalarda gözükmüyordu ve yalnızca Mossad’ın bazı önemli isimleri tarafından biliniyordu. ...devamı

Mavi Marmara'da Neler Oldu? | Mediha Olgun

Ortadoğu'nun en hassas konusu Filistin anlaşmazlığı yine zorlu bir dönemeçten geçiyor. 10 yıla yakın süren barış görüşmelerinin sonuçsuz kalması ve bunu takip eden yoğun şiddet dönemi geride kalmış görünse de, bölge dönemsel krizlerle bölge politikasını derinden etkilemeyi sürdürüyor. Filistin'deki en ufak bir sarsıntının artçı şokları binlerce kilometre uzaktan dünya siyasetini değiştirme gücüne sahip. Yakın tarihte Filistin sorununda çok daha kanlı, çok daha ölümcül, çok daha uzun süreli anlaşmazlıklar olmasına rağmen hiçbir çatışma tek başına dünyayı bu kadar etkileme gücüne sahip değildir. 31 Mayıs 2010 sabahı Doğu Akdeniz'de yaşanan yardım gemisine baskın olayı bunun bir kanıtıdır. ...devamı

Terör Devleti

“Öldürmeyeceksin” (TEVRAT, 6. EMİR) İsrail, Musevi inancı kutsal kitabının bu kesin emrine rağmen öldürmeye ara vermiyor... Eylemlerinin temelinde yatan, salt kendilerine kutsal kitapta vaat edildiğini düşündükleri topraklara hâkim olmak mıdır?.. Yoksa bunlar farklı bir amaca giden yolun kaldırım taşları olarak mı düşünülmeli? Bu kitapta tarihsel gerçeklikler eşliğinde, Yahudilerin “Vaat Edilmiş Topraklara” yerleşme amaç ve gayretlerini okuyacaksınız. Osmanlı dönemine, Sultan II. Abdülhamid’e, İttihat ve Terakki’ye uzanacak ve belki de ezber bozan bir tarihe tanık olacaksınız. ABD-İsrail ilişkilerine nüfuz edecek, MOSSAD’ın derin operasyonları karşısında gözlerinize inanamayacaksınız. Kitabın ilerleyen sayfalarında, zihninizdeki bazı soru işaretlerine cevap bulmuş ama oluşan yeni soru işaretleri üzerinde düşünmeye başlayacaksınız. ...devamı

Mavi Marmara'da Geceyarısı

Mavi Marmara, gasp edilen özgürlüklere karşı Akdeniz’de yükselen sesin adı olmuştur. Pratik anlamda Gazzeliler için bir yardım koridoru açmayı hedefleyen Mavi Marmara, nihai anlamda ise hukuksuz kuşatmanın tamamen kaldırılması ve dünya üzerinde benzer işgal süreçleri yaşayan halkların özgürlüğü için umut olmak adına yola çıkmıştır. Literatüre herhangi bir çeviri ihtiyacı hissedilmeksizin kendi orjinal ismiyle geçen “Mavi Marmara” adalet ve özgürlük arayışının sembolüdür. Bu yönüyle dünyanın bütün dillerinde Mavi Marmara aynı anlama gelmektedir. Mavi Marmara aslında her gemi gibi bir gemidir. Onu bu kadar özel yapan şey ise onun hamurunu adeta yeniden karan ve onu yepyeni bir gemi hâline getiren özünde saklıdır. Çünkü Mavi Marmara söz söylemenin ötesine geçmiştir. Mavi Marmara dünyanın sırtını döndüğü, insanlığını, vicdanını yitirdiği bir noktada adım atanların, 37 farklı ülkeden bir araya gelen erdemlilerin gemisidir. Bu bir erdemliler birliğidir. Hilful fudul mantığıyla hareket eder. Aynı amaç uğruna tüm inanışlara yer vardır bu gemide. Her yaştan farklı millet ve dinden insanın bir araya gelerek Gazze’ye doğru çıktığı bu yolculuk, aynı zamanda tüm dünya için bir umuttur. ...devamı

Midnight on the Mavi Marmara

There were 581 passengers on Mavi Marmara. The Turkish vessel named for the blue waters of the Sea of Marmara was by far the largest ship in the Freedom Flotilla, a convoy of ships full of volunteer humanitarian workers and aid for the beleaguered people of Gaza. Although this was not the first attempt to break the siege of Gaza by the sea, it was easily the biggest. In fact, there has already been eight voyages before. The first endeavour was in August 2008, and it had been successful, as were the four following it. The sixth mission was launched at the end of December 2008, during Israel’s punishing war on Gaza, and the small boat carrying medical supplies and three volunteer surgeons was in the high seas when it was rammed by the Israeli Navy. Taking on water, the boat crawled to the coast of Lebanon and, after a second attempt, eventually reached Gaza. The seventh mission was menaced by Israel. The eighth was boarded by the Israeli Navy. Neither reached Gaza. ...devamı

VON HENNING MANKELL

Ich hoffe, dass heute, am 27. September 2010, das Wetter südlich won Zynpern nicht zu stürmisch wird. Dort, irgendwo in internationalen Gewassern, ist ein Katamaran Richtung Israels Küste unterwegs. Besser gesagt, der Katamaran segelt in Richtung auf den Gaza-Streifen, der Teil des Palatinensischen Gebiets, der israelischen Blockade ausgesetzt ist. ...devamı

Özgürlük Filosu, Planlı Saldırı

Filistin yolcusu olan ve Gazze ambargosunu kaldırmayı hedefleyen insani yardım gemisine İsrail askerleri tarafından 31 Mayıs 2010 tarihinde saldırı düzenlendi. İsrail'in insani yardım gemilerine silahlı saldırı düzenlemesi bir ilk değildi; ama ilk olan insani yardım gönüllüleri arasında ölü ve yaralıların olmasıydı. Aktivistlerin tek amacı Gazze'de abluka altında bulunan sivil insanlara yardım etmekti. Bu saldırı Gazze'deki ambargonun kaldırılması için uluslararası toplumu harekete geçirdi. Bununla birlikte İsrail’i çirkinliğini açıkca gözler önüne serdi. ...devamı

Witnesses of the FREEDOM FLOTILLA

On the day of 31 May 2010, when conscientious people of the world were attacked in international waters, killed, wounded and taken cap­tive, and when this mobilised the global conscience by taking the mass­es to the streets to protest the vicious attack, the idea of conducting in­terviews with the participants of the Gaza Freedom Flotilla to make the incident go down in history was conceived. However, after their arrival to Istanbul, I could only make four interviews since the participants were very busy at that time with medical checks, judicial process and so on. When the welcoming ceremony of the Mavi Marmara – on her arrival back from Israel seven months later – brought most of the Flo­tilla participants together in Istanbul in December, this work could be taken up once more. I began to make interviews first during the dinner for foreign guests – after the welcoming ceremony held in Sarayburnu, Istanbul, on 26 December 2010 – and then at the head office of the IHH for the next two days. By the end of three days, I was able to make inter­views with thirteen foreign participants. ...devamı

Kır Zincirlerini Mavi Marmara

Mavi Marmara baskınında hayatını kaybeden dokuz kişiyi yakından uzaktan tanımayan bir insan olarak onların hikâyelerini öğrenmek ve Mavi Marmara olayını her yönüyle anlamak çabasıyla uzun bir yolculuğa çıktım… Ufkumu genişleten bu uzun yolculuk boyunca o kadar çok insanla, zaman ve mekân kavramlarının anlamını yitirdiği öyle güzel karşılaşmalar yaşadım ki an geldi bütün bu buluşmaların sanki tek bir yerde ve tek bir zamanda devasa “TEK” bir ruhla yapıldığı duygusuna kapıldım. Bu ortak ruhu anlatmaya kelimelerim yeter mi bilmiyorum ama deneyeceğim… Dilek Yaraş ...devamı

Yorum Yok »




Yorum Yaz

*