Şehit İbrahim Bilgen

Hayatı

18 Haziran 2010

İBRAHİM
BİLGEN

(1949–2010)

1949 yılında Batman’ın Beşiri
ilçesinde dünyaya gözlerini açar. 4 yaşında bir çocukken babasını kaybeder.

İlköğretim okulunu Mardin’de okur. Orta öğrenimini ise Elazığ teknisyen okulunda
tamamlar. Elazığ Fırat Üniversitesi’nin Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü
kazanır. Öğrencilik yıllarında İslami Hareketin içinde kendini bulur ve yol arkadaşlarıyla
şahadete kadar uzanan yaşam mücadelesinin bitimine kadar devam eder. Hem de sadakatle.
Tabi daha sonra takva ve tasavvuf yoluyla da menzilini bulur ve zikir halkalarının
müdavimi olur. Henüz örenci iken, 05 Ağustos 1974 tarihinde evlenir.

Üniversiteden üstün başarı
ile mezun olur. Mezun olduktan sonra Elazığ Azot Fabrikasında Mühendis olarak görev
yapar. 1980 yılında vatani görevini

Antalya’da yedek subay olarak
yapar. Memlekete dönünce 80 darbesinden sonra kapanan Milli Selamet Partisinin devamı
niteliğindeki Refah Partisi İl Teşkilatının Siirt’te kurulması yine onun omzundadır.
Halk darbe geçirmiş. Artık siyasi partilere mesafeli dururken o yerinde oturmaz.
Sorumluluk bilinci ve mesuliyet duygusuyla yeni kurulan partiye bir süreliğine İl
Başkanlığı yapar.

İlkokul Yılları

O sıralarda bir süre serbest
olarak çalıştıktan sonra Siirt Yem Fabrikasında mühendis olarak işe girer. Siirt
Yem Fabrikasının özelleştirilmesinden sonra Siirt Devlet Hastanesinde görevine devam
eder.

Siirt’in ilk yerel televizyonu olan Selam TV’yi kurar ve uzun süre yönetir. Bu sırada
telsiz yasasına muhalefetten 5 yıl hapis cezasına çarptırılır. Daha sonra Reddi
Mahkeme kararıyla beraat eder.

O dönemde gerçekleştirilen
post modern darbeden darbecilerin Siirtli temsilcileri aracılığı ile nasibini alacaktır.
28 Şubat sonrasında 2 yıllığına Yozgat iline sürgüne gönderilir.

Emekli olduktan sonra her
zaman özleminde yer edinen ve serbest meslek yaparken de bıraktığı sakallı tekrar
bırakır ve Seyitler İşhanında Elektrik Mühendisliği bürosuna açar.

Daha bir aktif siyaset yapar. Saadet Partisi İl Müfettişliği görevini de ifa ederken,
2007 Milletvekili seçimlerinde Siirt Saadet Partisi Milletvekili adaylığı ve 2009
Yerel Seçimlerinde Belediye Başkanı Adayı olur. Malasef yeterli desteği bulamaz.

Hayır işleri onun için vazgeçilmez
bir olgudur. Kur’an Kursu, Yurt, Cami ve aklınıza gelebilecek her türlü fukara ve
guraba evlerinin elektrik projeleri için ilk kapısı çalınanlardan olur. Ücret tekliflerine
karşılık ahirete yatırım olarak hayır duası ister.

Meccanen her nerede hak adına bir etkinlik, bir oluşum olsa ora da yer alır ve hizmetini
en iyi şekilde yapmaya çalışır. Cemaat, mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin birçok
hayır işlerine koşar, hizmet eder ve imkânlarını seferber eder. Sosyal açıdan aktif
bir yaşam süren Bilgen, ibadetlerine düşkündür. Özellikle gece namazını kılar gecenin
kalan kısmını zikir ile geçirir.

Ardından
gözü yaşlı değil “Babamızla gurur duyuyoruz. Yolun yolumuzdur” diyen 2 erkek 4 de kızı bıraktı.

İnandığı
gibi yaşadı ve yaşadığı gibi vefat etti. Yaşamında dil, din, ırk, meşrep ayrılığı
gözetmeyen Bilgen, Şehadeti ile de sanki son bir mesaj verircesine tüm kesimlerden
insanların bir araya gelmesine vesile oldu. Bölgede yıllardır özlenen atmosfer cenaze
töreninde yaşandı.

Son olarak
isterseniz İHH Genel Başkan Yardımcısı Ahmet
Sarıkurt’un dilinden dinleyelim İbrahim Abi ile aralarında geçen hatırayı:

Sen beni yaşlı mı zannettin?

“Bilgen, şehit olmadan önce İHH Genel Başkan
Yardımcısı Ahmet Sarıkurt ile son dakikalarında şehit olduğu yerde görev almak için
mücadele etti. Yaşlı dolayısıyla görev yapacak kişiler arasında asıl

listeye yazmayan İHH Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sarıkurt’a takılmayı
ihmal etmedi. Sarıkurt tarafından yedeklere yazılan Bilgen “Sen beni yaşlı mı gördün?”
diyerek takıldı. Bilgen “Sen gel bir güreşelim de yaşlı
olup olmadığımı gör” dedi. Bunu üzerine Sarıkurt, Bilgen’in
yedeklerden çıkartarak nöbet tutacak, görev yapacaklar arasına yazdı. Bilgen kendi
isteği ile yazıldığı görev yerinde İsrail askerleri tarafından
şehit edildi.”

Mavi Marmara gemisine İsrail
askerlerinin düzenlediği baskında Şahadet şerbetini içen İbrahim ağabeyi son yolculuğunda
20 bin kişinin katılımıyla Şeyh Musa Aile Kabristanında omuzlar üstünde götürüldü.

Rabbim bizlere “Niyet hayır,
akıbet hayır” sözü ile amel etmeyi nasip eyle. Hüsnü hatime ile ve iyilerle beraber
canımızı kabz eyle.”

Gazze Şehidi
İbrahim abinin şefaatinden de mahrum etme. Âmin.